Bu Blogda Ara

3 Kasım 2022 Perşembe

GOUT (GUT) HASTALIĞI



Gut Nedir?

Eklemlerde Monosodyumürat Kristallerinin birikmesi sonucu oluşan ağrılı tabloya gut hastalığı denir.

Gut Nasıl Başlar?

Vucutta ürik asidi parçalayan enzim eksikliği gelişmesi sonrasında ortaya çıkar. Buna bağlı olarak kanda ürik asit yükselmeye başlar. Erişkinlerde kanda ürik asit 6,8 mg/dL seviyesinin üzerine çıktığında Eklemlerde monosodyumürat kristalleri birikmeye başlar.

Gut Hangi şikayetle Başlar?

En sık ayak başparmak ekleminde ani başlayan kızarıklık ve ağrı şikayeti ile hastaneye gelir. Gut atağı genellikle ürik asit yükseltici gıdalar ile beslenme sonrasında meydana gelir. Gut hastalığı dönem dönem ataklar halinde seyreder.

Gut Kimlerde Görülür?

Toplumda görülme sıklığı ortalama %1.4 dür. Erkeklerde 40-60 yaş arasında, kadınlarda ise 60 yaşından sonra daha sık görülür. Erkeklerde görülme sıklığı 4-9 kat fazladır.

Gut Hastalığından Nasıl Korunulur?

A-Obezite var ise kontrollü şekilde kilo vererek

B-Yüksek ürik asit içeren besinleri azaltarak(Diyetisyen kontrolü ile)

a- Kırmız et

b- Deniz ürünleri

c- Alkol alımını

d-Şeker alımını

e-Sakatat alımını

-Sıvı alımını artırarak

Gut Hastalığının Evreleri Nelerdir?

1-Semptomsuz ürik asit yüksekliği

2- Akut eklem ağrısı

3- Kronik dönem

Gut Hastalığı Vücutta hangi hasarlara yol açar?

Ürik asit yüksekliği böbrek taşı oluşumu ve eklem kıkırdağı harabiyetine yol açar. Eklem tutulumu en sık ayak başparmağında görülür, sonra ayak bileği, topuk, diz, el bilek ve parmak eklemlerini tutabilir. Eklem kıkırdağı hasarı yanında tendon hasarı da yapabilir.

Gut Hastalığını tanısı nasıl Konulur?

Kesin tanı; eklemden enjektör ile alınan sıvının, mikroskop altında incelenmesi ile konulur. Sağlıklı eklem sıvısında ürik asit kristali bulunmaz. Ancak her eklemden enjektör ile sıvı alınamayabilir. O zaman kan ürik asit seviyesi bakılır. Gut hastalığı genellikle gece başlar ve hasta hekime ulaşana kadar kan ürik asit seviyesi normale döner. Bu nedenle ağrı başladığında ilk 8 saat içerisinde kanda ürik asit yüksekliğini saptamak daha kolaydır.

Akut Gut Atağı nasıl tedavi edilir?

Akut atağın tedavisi sadece ağrı kesici tedavidir. Nonsteroid analjezikler ve kolşisin, buz tatbiki ve istirahat ile ağrı geçirilir.

Asıl tedavi tekrardan Gut atağı geçirilmesinin önlenmesidir. Bunun için diyetisyen desteği ile ürik asit oluşturucu besinlerden uzak durma, obezite varsa kilo verme ve ürik asit düşürücü ilaçlar ile tedavi ön plana çıkar. Bunlar içerisinde en önemlisi kesin tanı konulduktan sonra Diyet ile atak gelişimini kontrol altına almaktır.


12 Mart 2022 Cumartesi

Başparmak Ulnar Kollateral Bağ Yaralanmaları

 

Başparmağın Ulnar Kollateral Bağı(UCL) metakarpo-falangeal eklemin (Parmak kemiği ile tarak kemiği arasındaki ) satabilitesini sağlayan önemli bağlardan biridir ve diğer bağlara göre daha kolay yaralanır.  Ulnar Kollateral Bağ başparmağımız ile kavrama ve tutma hareketi yapma sırasında cisimlerin güçlü tutulmasını sağlayan bağdır. Bu bağ yırtığında günlük işlerde bile tutma hareketi güçlü yapılamaz ve ağrı hissedilir.

Ulnar Kollateral Bağ (UCL) Nasıl yaralanır ?

UCL bağı başparmağımızın geriye doğru zorlandığı bütün durumlarda yaralanabilir. En sık kayakçılarda tespit edildiği için “Kayakçı Başparmağı” olarak da adlandırılır. Bununla birlikte, başparmağın iç kısmına herhangi bir darbe bu bağın yırtılmasına neden olabilir. Ayrıca dejeneratif yaşlanma süreci ile zamanla zayıflayabilir. Bu da yırtılmaları kolaylaştırır.

Ulnar Kollateral Bağ (UCL)  Yaralanması Tanısı Nasıl Konulur?

Akut UCL yaralanmaları genellikle muayene sırasında eklemdeki şişlik, ağrı ve instabilite (gevşeklik) nedeniyle hemen belli olur. Kronikleşen yaralanmalarda şişlik ve hassasiyet yoktur sadece hasta bir şey tutmaya çalıştığında ağrı tarif eder ve muayenede gevşeklik vardır.Tanıyı kesinleştirmek ve ek yaralanma olup olmadığını anlamak için mutlaka MR tetkiki gereklidir.

 

Ulnar Kollateral Bağ (UCL)  Yaralanması Tedavisi Nasıl Yapılır?

Akut  yırtıklar  dört haftalık alçı ve sonrasında takıp çıkarılabilir bir brace ile tedavi edilebilir. Bazen yırtık sırasında bağ ile kemik arasına adele sıkışır. Bu durumda alçı ile iyileşme şansı yoktur. Hemen cerrahi tedavi uygulanır.

Çoğu zaman, hastalar bir yaralanmadan uzun süre sonra instabilite(gevşeklik) ve ağrı ile başvurur. Kronikleşen yaralanmaların tedavisi cerrahidir. Ameliyat ile bağ bulunup kemiğe tespit edilir. Bazen bağ eriyerek ortadan kalkar, o zaman da greft konularak bağ tamiri gerçekleştirilir.

 

 




Bir UCL düzgün bir şekilde iyileşmezse ne olur?

Bir UCL yaralanması tedavi edilmezse, uzun süreli eklem gevşekliği  nedeniyle metakarpofalangeal eklemde kireçlenme meydana  gelecektir. Eklem kireçlenir ve buna bağlı ağrı ortaya çıkarsa o zaman tek seçenek eklemin ameliyatla dondurulması işlemidir.

22 Ocak 2022 Cumartesi

Birinci Karpometakarpal Eklem Artrozu (CMC Eklem Kireçlenmesi)

 


Hastalar el bilek ağrısı ile polikliniğe gelirler. Genellikle detaylı bir muayene ile tanı konulur. Sıklıkla orta yaş ve üzerinde görülür. Genetik geçiş olmakla birlikte elini sık kullanan mesleklerde daha fazla görülür. Muayenede başparmak kökünde çıtırtı sesi ve ağrı hissedilmesi tanıyı koydurur.  Röntgen filmi ile kireçlenmenin derecesi saptanır.  Konservatif tedaviden fayda görmeyen hastalarda eklem kıkırdağını daha iyi görebilmek için MR çekilebilir.

CMC Artrozda Tedavi seçenekleri:

Erken evre kireçlenmede  braceleme ve antienflmatuvar ilaç tedavisi oldukça başarılıdır. Ancak kireçlenme yaş ile birlikte ilerleyeceği için bu tedavi tek başına yeterli olmayabilir.

Konservatif tedaviden fayda görmeyen hastalarda enjeksiyon tedavisi uygulanır.

CMC Artrozda iki türlü enjeksiyon vardır; Birincisi kortizon enjeksiyonudur ve hastanın ağrısını 1-2 sene arasında rahatlatabilir, ancak ağrı tekrarladığında yeni enjeksiyon bu kadar başarılı değildir.

İkinci enjeksiyon tedavi yöntemi PRP dir.  PRP hastanın kendi kanından elde edilen serum olduğu için ağrıyı geçirdiği sürece istediğimiz sıklıkta uygulayabiliriz. Başlangıçta 2 hafta ara ile 2 seans olarak başlanır, ağrı tekrarladığında bu seanslar yenilenebilir. PRP bir ilaç değildir. Bu nedenle herhangi bir yan etkisi de yoktur.



PRP enjeksiyonu poliklinikte lokal anestezi altında yapılabilir. Ancak zaten küçük olan eklem kireçlenme nedeni ile daha da daraldığı için eklem aralığını körlemesine bulmak zahmetli ve ağrılı bir işlemdir. Skopi (Canlı röntgen) altında eklem aralığı görüntülenerek iğne yapılırsa hem hasta açısından konforlu bir yöntemdir hem de serumun doğru yere yapıldığının garantisi vardır.

İğne tedavisinin artık faydalı olmadığı aşamada cerrahi tedavi  uygulanabilir.





9 Ocak 2022 Pazar

TOPUK AĞRISI NEDENLERİ

 


Topuk ağrısı ayağın topuk kısmında hissedilen bir ağrı çeşididir.

 Hastalığın yerine göre topuk altında, arkasında veya yanlarında

 hissedilebilir. Bazı hastalıklarda sabah, bazı hastalıklarda akşama 

doğru artış gösterir, bazen sadece üzerine basıp yüründüğünde ağrı 

varken bazen de sadece istirahat halinde ortaya çıkabilir.

Halk arasında topuk ağrısı denilince topuk dikeni hastalığı en sıklıkla

 akla gelmekle beraber, ağrının topuk dikeni dışında da bir çok sebebi 

vardır.

Erişkinlerde Topuk Ağrısı Nedenleri:

1-Topuk Dikeni (Epin Kalkaneit)

2-Plantar Fasiit

3-Aşil tendiniti

4-Retrokalkaneal Bursit

5-Haglund Hastalığı

6- Sinir Sıkışması (Tarsal Tünel Sendromu)

6- Kalkaneus Kemik Kisti

7- Siğilller

8- İyi huylu ve kötü huylu kemik tümörleri

9- Kemik enfeksiyonları( osteomiyelit)

10-Bacak kemiklerinde dizilim bozukluğuna bağlı yanlış basma

11-Topuk yağ dokusunun incelmesi

12- Bel fıtığı

13-Stres kırığı

14- Kemik iliği ödemi

15-Kalkaneus kemiği travmatik kırığı

16- Stres kırığı

Topuk Ağrısı Tanısı Nasıl Konulur?

Topuk ağrısı tanısı anamnez, fizik muayene ve görüntüleme 

(röntgen-BT-MR vb) yöntemlerinin birlikte değerlendirilmesi

 sonucunda konulur. Yukarıda sayılan ağrı nedenleri bazen tek 

başına bazen de birden fazla hastalık ile birlikte görülebilir.

Topuk Ağrısı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Topuk ağrısının tek bir tedavi yöntemi yoktur. Tedavi tanıya göre

 değişir. Bazen ameliyat birinci seçenek iken( Kemik tümörü gibi) 

bazen de ameliyatın tedavide yeri yoktur. Bu nedenle kesin tanı 

konulduktan sonra tedaviye karar verilmesi gerekir.

Topuk ağrısı tedavisinde tanı konulduktan sonra eğer derhal cerrahi

 tedavi düşünülmüyor ise ilaç tedavisi (antienflamatuvar ilaçlar) 

bazen tek başına bazen de özel tabanlık ve ayakkabılar ile birlikte

 uygulanabilir. Sonraki aşamada fizik tedavi yöntemleri ve iğne 

tedavisi yöntemleri kullanılmaktadır.

Bazı hastalıklarda ,laç tedavisinin başarısının az olması nedeni ile

 İğne tedavisi yöntemleri son yıllarda oldukça ön plana çıkmıştır.

Topuk Ağrısında iğne tedavisi

Topuk ağrısında topuk dikeni-tendinit-fasiit-bursit- sinir sıkışması 

gibi durumlarda uzun yıllardır Kortizon enjeksiyonu tedavisi

 kullanılmaktadır. Doğru zamanda doğru yere uygulanırsa oldukça 

etkili bir tedavi yöntemi olup, bunun yanında PRP( zenginleştirilmiş plazma) 

tedavisi de son yıllarda birçok topuk ağrısı tedavisinde başarılı şekilde 

kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle topuk dikeni tedavisinde son yıllarda

 yeni bir tedavi yöntemi daha kullanılmaya başlanmıştır. Diğer 

konvansiyonel tedavilerden fayda görmeyen hastalarda tercih edilen bu yöntem; 

Radiofrekenas tekniği ile; topuğa gelen ağrı sinirinin ısı yardımı ile 

körleştirilmesi ilkesine dayanır. Diğerlerine göre çok yeni bir yöntem

 olan bu tedavi diğer tedavi seçeneklerinden fayda görmeyen hastalarda

 uygulanan başarılı bir tekniktir.

Topuk Dikeni Ağrısında Radiofrekans yöntemi

İlaç-tabanlık ve fizik tedavi gibi yöntemlerden fayda görmeyen 

hastalarda uygulanan bir yöntemdir. Bu yöntem ile; topuk bölgesine

 ağrı duyusu taşıyan sinirin özel üretilmiş cihaza bağlı özel bir iğne

 ile bulunarak sinir etrafına 42 derecelik ısı enerjisi verme prensibine

 dayanır. Bu işlem Skopi cihazı altında lokal anestezi ile yapılmaktadır.

 Bu işlem sırasında hasta uyanıktır ve işlemden dolayı ağrı hissedilmez.




 

18 Şubat 2021 Perşembe

Kuyruk Sokumu Çekilir mi?

          Halka arasındaki yanlış inanışın tersine kuyruk sokumu çekilmesi her kuyruk sokumu ağrısında               yapılmaz. Kuyruk sokumu çekilmesi çok nadir durumlarda uygulanan bir işlemdir. 


Kuyruk sokumu ağrısı nedenlerinin başında birinci sırada kuyruk sokumu kemiği kırığı vardır. Oturarak düşme sonrası sık kırık meydana gelir. Genellikle kuyruk sokumu kemiği kırıldığında öne doğru eğilir. Halk arasında sınıkçı olarak tabir edilen, hiç bir tıbbi eğitim almamış kişiler tarafından makattan yapılan müdahale ile kuyruk sokumu kemiğine çekme işlemi yapıldığına şahit oluyoruz. Bu işlem çok ağrılı bir işlem olup kırığı geçici olarak düzeltir, sonra kasların çekmesi ile kırık eski haline döner. Bu nedenle sadece kuyruk sokumu kemiği kırıldığında çekme işlemi uygulanmaz. Kendi haline bırakılan kemik 6 haftada kaynar ve ağrı geçer. 

        Tıbbi olarak kuyruk sokumu kemiğinin çekilmesi için tek şart vardır. O da kuyruk sokumu kemiği           çıkığıdır. Eğer hasta travma sonrası 3 gün içinde gelirse yani akut çıkık varlığında ameliyathanede         anestezi altında çekme işlemi( Tıbbi adı redüksiyon) uygulanır. Eğer 3 günden eski çıkık ise çekme         işleminin faydası yoktur, bu nedenle yapılmaz